“Şeker fabrikası otomobil fabrikasından daha değerli”
Türkiye’nin şeker pancarı üretimi için büyük önem taşıyan şeker fabrikaları, 20 Şubat’ta yeniden satışa çıkarılıyor. Şeker İş Sendika Başkanı Ali Çufadaroğlu, 10 otomobil fabrikasından daha değerli fabrikanın satışının durdurulması için topyekun seferberlik ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.
Şeker Fabrikalarının satışı için 2009 yılında yapılan ihaleler, üretim şartı korunmadığı için Danıştay tarafından iptal edilmiş ardından 2012 yılında ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından satışı durdurulmuştu. Aradan geçen 6 yıllık aranın ardından Kastamonu Şeker Fabrikasının da aralarında bulunduğu 15 fabrika yeniden satışa çıktı. Satış işlemi 20 Şubat’ta gerçekleştirilecek.
İLK PLANDA 15 FABRİKA SATILACAK!
Edinilen bilgiye göre ilk etapta Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki kapasitesi düşük fabrikalarla arazisi değerli olan fabrikalar hariç, aralarında Kastamonu’nun da olduğu 15 fabrikanın satışını yapılacak. Eskişehir ve Ankara gibi arazisi değerli fabrikalar ise ilk parti özelleştirmenin ardından ikinci ihale ile elden çıkarılacak.
Her fırsatta şeker Kastamonu Şeker Fabrikası’nın büyütülmesi, başta personel eksikliği olmak üzere yeniden modernizasyonunun sağlanması için sesini duyurmaya çalışan Şeker İş Sendikası Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu, 20 Şubat’ta alelacele yapılacak olan özelleştirmeyi anlamakta zorluk çektiklerini ifade etti.
Yıllardır her ortamda karşı çıktıkları şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin bir kez daha güçlenerek ortaya çıktığını kaydeden Ali Çufadaroğlu, özelleştirme konusunun işçinin, sendika başkanının konusu olmadığını, Kastamonu ekonomisini yakından ilgilendiren bir mevzu olduğunu söyledi.
Kastamonu Şeker Fabrikası’nda çalışan işçilerin yüzde 90’ının emeklilik yaşlarının dolduğunu, yeni personel alınmadığı için emeklilik süresi dolan işçilerin sırf fabrikanın kapanmaması için fedakârlık göstererek çalışmalarına devam ettiklerini anımsatan Ali Çufadaroğlu: “Herkes şunu iyi bilmelidir ki özelleştirme konusu bir işçi meselesi değil, Kastamonu meselesidir. Devlet desteğiyle zar zor çalışan bir fabrikanın özel sektörde çalışması mümkün değildir. Çiftçimiz zaten pancara sıcak bakmıyor. Sarımsaktan para kazanırım düşüncesinde olan çiftçiler şimdi sarımsaklarını satamadan dereye döküyor. Bizim elimizde bacası tüten sadece şeker fabrikamız kaldı. Bunları sadece sendika başkanı olarak değil aynı zamanda köy muhtarı olarak söylüyorum. Kalıbımı basarım ki fabrikanın özelleştikten sonra çalışma şansı bulunmuyor. Fabrika kapanında köylümüz alternatif ne ekecek? Besici, nakliyeci, esnaf ve çiftçi ne yapacak?” dedi.
CARGİLL’İN RAPORUNDAN SONRA DÜĞMEYE BASILDI!
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili yapılan toplantının zamanlaması da manidar bulundu. Bilindiği üzere ABD’li Cargill, şeker sektörü ile ilgili kapsamlı birer rapor hazırlayarak hükümete ve ilgili Bakanlara sundu. Cargill raporunda şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geniş yer verilirken, fabrikaların biran önce özelleştirilmesi istendi.
“ŞEKER FABRİKASI OTOMOBİL FABRİKASINDAN DAHA DEĞERLİ”
ABD’li Cargill firmasının iyi lobi yaptığını kaydeden Şeker-İş Başkanı Çufadaroğlu: “ABD’li firma ürettiği tatlandırıcıların önünü açıyor. Türkiye’nin sağlığı ve geleceğiyle oynuyor. Bizi idare edenler ve Cumhurbaşkanımız bu memleketin ve bu ülkenin geleceğini düşünüyorsa bu satıştan acilen vazgeçsinler. 1958 yıllarından beri bu ülke ne badireler atlattı ancak hiç bir hükümet şeker fabrikalarının stratejik önemini düşünerek satmamıştır. Kastamonu’ya yerli otomobil fabrikasının kurulması için çalışma yapılıyor. Ancak bir otomobil fabrikası için bütün Kastamonu seferber oldu. Ama 10 otomobil fabrikasından da değerli olan elimizdeki şeker fabrikasını kaybetmemek için aynı otomobil fabrikasında olduğu gibi açık ve net destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.