Dağ ıssızlığı gibi
Şehre yabancılık gibi suskunluk
Rüzgara ram olmuş başaklar
Islandıkça acıya bereket
Kuru ayazda donan izlerin
Sürünmekten gocunmasın
Sana gölgeler büyüttüler
İçinle sor hesabını
Ellerini cebine kim koydu
Boynunla çekiyorsun
Urganı gönlüne kim vurdu
Uçamıyordun bile kelebek
Biri gönlüne yol sordu
Sürebilseydin duanı yüzüne
Alın yazının kalemi olurdun
Bir de yâr anlını seçerdin
Dört mevsim yazmalıydın gönlüne
Bir mevsim ağır durdu
Feri süzülmüş nazarının
Can/dan çekilmiş el ayağın
Uçurum kıyısında dimdik hayat
Yalnızlığa isyansın papatya
İçinle sor hesabını
Yüreğine yolu kim sordu
As darağacında kurut
Mendili cebine kim soktu
Şu çirkinliğe bir bak
Yüreğini ayak altına kim koydu.